İnsan, düşünmeye başladığı an; içtiği, yıkandığı, tarlasını suladığı suyu düşünmeye ve gizemini çözmeye çalıştı. Su nedir? Diye kendine sordu yanıtını bulmaya çalıştı. Suya şiirler, methiyeler yazdı, kutsadı, kirletmekten kaçındı…
İlk yerleşimini su kenarında, su kaynağına yakın yerde kurdu, uygarlık ve kültür geliştirdi, suları denize taşıyan ırmak ve nehirleri tanrı kabul etti. Meandr, (Büyük Menderes Nehri) kadim batı Anadolu insanı için, nehir tanrıdır…
Su, bütün dinlerin kutsadığı, bilimin yaşamın başlangıcı kabul ettiği mucize sıvıdır. Kadim Anadolu uluslarının kültürlerine yerleşmiş, atasözlerinde, mitolojik öykülerinde dile gelmiştir. Antik dönem inanışına göre suların koruyucusu su perileridir…
İnsan, canlıların suya gereksinimini, suyun önemini, su kirlenip kullanılamaz hale geldiğinde anladı. Önlem alındı mı? Alınmadı. Önlem alınmış olsa sular kirlenmez! Nehirler, göller kurumazdı…
Kuraklığın artması, barajlardaki suyun azalması, derelerin, nehirlerin kuruması, yeraltı sularının çekilmeye başlaması suyun değerini insanın anlamasını sağladı. Ama insan, suyun nasıl bu hale geldiğini, kirlenmesinde sorumluluğunun kimlerde olduğunu sorgulamadı…
“Su gibi aziz ol!” Deyimi insanın haddini bilmesini, mütevazı olmasını ve su gibi kıymetli olduğunun farkına varmasını anlatır. Su olmazsa hayat yoktur. “Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.” İnsan çabuk unutur. Su bol ve temizken kıymetini bilmez! Hor kullanır, azaldığında sızlanır…
Dünyada kısıtlı olan tatlısu rezervleri alarm vermekte. Kuraklık tehlikesi kapıya dayandı. Barajlar kurumak üzere, nehirler kirletildi, kurudu, yağmurlar yetersiz. Gelecek yıllarda içecek ve tarım yapacak su bulmakta sıkıntı çekilecektir…
Devletin ve belediyelerin su kaynaklarını koruması, suya eşit erişimi sağlaması asli görevidir. Bunun için yasaların öngördüğü önlemi almak, uygulamak zorundadır. Bunu yaparken, insanı ve çevreyi ön planda tutmalıdır…
Suyu temiz tutmak için alınacak önlemler; yeraltı sularını, nehirleri, dereleri, gölleri, denizleri korumak ve kirletmemektir…
Su, yeryüzünde bir döngü oluşturur. Su döngüsü, canlı yaşamın sağlıklı şekilde devam etmesini sağlar...
Su döngüsünün sağlıklı sürmesi, orman varlığının, ağaçların sağlıklı ve yeterli olmasına bağlıdır. Yağmur ve kar yeraltı sularını güçlendirir, bitkilere, canlılara tatlısu sağlar. Denizler, değişik türde ve çok sayıda canlıya ev sahipliği yapar…
Döngüyü sağlayan yağış değişti. Kar yağışının yerini yağmur ve dolu yağışı aldı, ani ve sağanak yağmura bıraktı. Bu tür yağış doğaya ve yeraltı sularına fayda sağlamaz zarar verir, sel olarak akıp gider…
İnsana düşen görev; “su gibi aziz ol” deyimine uygun davranmak, suyu idareli kullanmak, su kaynaklarını korumak ve kirletmemektir…



Su su su hayattır.Dünyamız için en çok ihtiyaçtır.Bu konuyu dikkate alarak insanlığı uyarı yazıyı yazmak beni çok mutlu etti.Emeğine sağlık selamlar olsun.
Teşekkür ederim selamlar saygılar.