30 Ekim 2020
Cuma günü
Saat 14.51.25
Sisam (Samos) adası kuzeyinde,
Seferihisar güneyindeki
Denizin 11.8 derinlikteki,
AFAD’a göre 6.6,
Kandilli’ye göre 6,9,
ABD’ye göre 7.0 büyüklüğündeki,
Yer bilimci
Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN’a göre de;
Yıkım gücü 9 olan,
7.0 büyüklüğündeki
Yer sarsıntısı
Yaygın adıyla
İZMİR DEPREMİ,
Yine sarstı,
Yine salladı,
Yine, yine,
Yine yıktı…
* * *
Bornova, Bayraklı’da
17 bina yerle bir olurken,
Göçük altında kalan
114 yurttaşımızı yitirdik.
Her depremde olduğu gibi,
Büyük acılar içindeyiz.
Işık’lar içinde yatacakları yerde,
Yıldızlar yoldaşları olsun…
* * *
Ülkemizin her kentinden
Koşa koşa gelen
Kahraman arama, kurtarmacılarımızın
Gece, gündüz demeden
Özverili biçimde yaptıkları çalışmalarıyla
Yüzden fazla yurttaşımızı kurtardılar.
Saatler sonra,
65. saatte Elif bebeğimizi,
91 saat sonra Ayda bebeğimizi kurtararak,
Mucize gerçekleştirdiler…
İsimsiz kahramanlarımıza ne denli
Teşekkür etsek azdır.
Yalanan yurttaşlarımızın da,
İvedilikle iyileşmelerini,
Sağlıklarına kavuşmalarını diliyorum.
* * *
Türkiye’mizin topraklarının
Yüzde 92’sinin deprem kuşağında olduğu,
Nüfusunun yüzde 95’inin yaşadığı ülkemizde,
Büyük can ve mal kaybı yaşadığımız,
Ülkemizin asrın yıkımı
Marmara Depreminden
21 yıl geçmesine karşın
Gereken dersleri almadığımız düşüncesindeyim.
* * *
2020 yılı başında, Manisa Akhisar’da,
Ardından Elazığ Sivrice’de 6.8 büyüklüğünde
Bingöl, Karlıova, Kaynarpınar'da
5.8 şiddetinde deprem oldu.
Ardından çevrede yüzlerce
Artçı deprem oldu.
Van, Saray, Örenburç’da
5.2km derinlikte,
5.4 büyüklüğünde deprem oldu.
Manisa, Akhisar, Sazoba’da
5.5 büyüklüğünde deprem oldu.
30 Ekim 2020 tarihinde olan
6.9 büyüklüğündeki
Sisam, Seferihisar, İzmir Körfezi
Bayraklı, Bornova
Manavoğlu, Mansuroğlu mahalleleri,
Başta olmak üzere,
Ege bölgesinin tüm il ve
İlçelerinde hissedilen
Yine yıkım, yine acı,
Yine üzüntü getiren,
Yerbilimcilerin geliyor dedikleri
DEPREM GELDİ…
HAZIRMIYIZ!..
HAZIRLIKLIMIZ!..
* * *
Deprem gerçeğini,
Korkunç boyutlarını görmemize karşın,
Sorumsuzluk, vurdumduymazlık sürüyor.
Deprem değil,
İnsanın doğanın kurallarını
Önemsemeyen anlayışı
ÖLDÜRÜYOR…
* * *
Her bina alan,
Daire satın alan,
Kendini mühendis veya
Mimar sanıyor.
Mimari projesi, Statik hesabı,
Betonarme projesi yapılmış,
Yapı ruhsatı alınmış,
Uygulaması ve
Denetimleri yapılmış,
Yapı Kullanma izin belgesi
Alınarak konut olarak
Kullanılmaya başlanmış
Bina da, dairede
Değişiklik yapabilecek
Yeki ve gücü kendinde görebiliyor.
Sonra da,
Yıkın duvarı,
Kesin kolonu diyerek,
Binayı, daireyi
Çürüğe çıkarıp,
Yer sarsıntılara karşı
Zayıf noktalar,
Kırılacak bölgeler oluşturuyorlar…
* * *
1999 Marmara depreminde,
İstanbul Avcılar’da
Bodrum kattaki
Bilardo salonunda,
Istakalar dokunuyor diye,
Kaldırılan kolonlar yüzünden
32 canımızı yitirdik.
* * *
Ders almadık,
Almamakta ısrar ediyoruz.
Bayraklı Yılmaz Erbek apartmanın
Zemin katındaki
7 işyerlerini birleştirmek için
Kolonlar kesince
9 canımızı yitirdik.
* * *
Yapı kullanma izini
Aldıktan sonra
Oturmaya başlanıyor,
Emek vermiş, projelendirmiş,
Eser ortaya çıkarmış Mimarlar,
Temelini, kolonlarını
Kirişlerini, döşemelerini,
En ince ayrıntılarına dek hesaplamış
Mühendisler göz ardı edilerek,
Yıkmaya, sökmeğe,
Kesmeye başlanıyor.
Dur diyen YOK.
Yapma diyen YOK.
Yap, yap,
İmar affı çıkar
Yırtarsın diyen ÇOK…
* * *
Motorlu araçlar bile,
Her yıl, iki yılda bir
Denetleniyor.
Arızalı olanlar,
Eksiği bulunanlar
Trafiğe çıkartılmıyor,
Kullanımına izin verilmiyor.
. * * *
Binalar için,
Yapı kullanma izini alındıktan sonra,
Herhangibir denetim yapılmıyor.
Üzerine bindiğimiz araçlar için
KULLANIM DENETİMİ VAR.
Üzerinde uzun yıllar yaşadığımız,
Ömrümüzü tükettiğimiz,
Binalarımız için
KULLANIM DENETİMİ YOK…
. * * *
Nasılsa af çıkar diyerek,
KES, BİÇ, DOĞRA, KIR, YIK.
Sonra,
Yıkım, yıkım, yine yıkım.
Üzüntü, üzüntü, yine üzüntü.
Acı, acı, yine acı…
* * *
Ben bilirimcilerin,
Ben yaparımcıların,
Sorumsuz davranışları,
İnatları yüzünden
Gencecik fidanlarımız, canlarımız,
Bizleri acılara boğarak
Sonsuzluğa götürülüyor...
. * * *
Motorlu araçların denetimi gibi
Her BEŞ yılda bir,
Yapı kullanma izin belgesi almış
Yapıların kullanım denetiminin
Yapılması için,
Yasaların ivedilikle çıkartılması
Gereklilikten öte zorunluluktur…
. * * *
Her deprem felaketinden sonra yaşanan acıların,
Yeniden yaşanmaması için
Önlem, önlem, önlem
Önlem alınmalı diyoruz…
Ancak yıllar geçiyor,
Deprem öncesine yönelik
Önlemler alınmıyor...
Salt olarak
Deprem sonrasındaki
Kurtarma çalışmalarına yönelik
Önlemler alınıyor...
* * *
Her deprem sonrasında,
Bilinen olgular yineleniyor.
Televizyonlara çıkıp,
Alınacak önlemler konusunda
Bol, bol konuşuyorlar.
Bir hafta sonra ise
Alınacak önlemleri,
Yapılacak eylemleri
Bir kenara bırakıp,
Yeni bir depreme değin
Rafa kaldırıyorlar...
* * *
Deprem sonrası basında,
Televizyonlarda,
Kuşadası körfezinden başlayıp,
Söke, Germencik, Aydın, Nazilli ve
Buharkent’e ulaşacak
Depremden söz ediliyor.
Bu durum çevrede yaşayanları
Tedirgin ediyor.
Herkes binasının, dairesinin
Denetlenmesini istiyor.
Deprem sonrası hasarlı binaların
Değerlendirilmeleri için
Bilgili ve deneyimli
TMMOB’ye bağlı Mühendis ve Mimarlara
Görev verilmemesine karşın;
Depremin ne zaman geleceği belli olmaz diyerek,
Mesleksel görevinin duyarlılığı içindeki,
İnşaat Mühendisleri Odası Aydın Şubesi
Binalarında durumun belirlenmesini isteyenlerin Başvuruları değerlendiriyor.
İkişer, üçer kişilik gruplar halinde
Binaların gözlemsel incelenmesine gidiyor.
Gönüllülük esasına dayalı,
Mesleksel görevini yerine getiren
Meslektaşlarımı kutluyorum.
* * *
Söyleye, söyleye
Dilimizde tüy bitti.
Yaza, yaza
Kalemlerimiz tükendi.
Yine de söyleyeceğiz.
Yine de yazacağız.
DEPREM…
Yağmura, kara, fırtınaya
Sağanak yağışa benzemez.
GELİYORUM DEMEZ…
GELİR!…
* * *
Artık hepimiz biliyoruz.
DEPREM değil,
Yapı ruhsatsız,
Sağlıksız koşullarda yapılmış,
Sorumsuzca sonradan eklemeler,
Yıkmalar, kesmeler yapılmış,
MÜHENDİS ve MİMAR olmadan
Denetimsiz yapılmış
BİNALAR ÖLDÜRÜYOR…
* * *
Sorumsuzca davranışlara karşı,
ÖNLEM ALALIM…
ÖNLEM ALDIRALIM…
HİÇ DEPREM OLMAYACAKMIŞ GİBİ
YAŞAYALIM…
ANCAK;
YARIN DEPREM OLACAKMIŞ GİBİ,
ÖNLEM ALALIM,
HAZIRLIKLI OLALIM…
* * *
ALTAN GÜNEY
İNŞAAT MÜHENDİSİ
Kalemine yüreğine sağlık Altan kardeşim.