DÜNYAYI ŞEKİLLENDİREN, EKOSİSTEMİ OLUŞTURAN MUCİZE: SU…

Önceki yazılarımda Dünyayı şekillendiren mimarları, kara ekosistemlerinin üretici gücü bitki ve ağaçların üstlendiği rolü, sistemde yaşayan canlılardan kuşları anlatmaya çalıştım. Bu gün, ekosistemleri oluşturan, yeryüzünü şekillendiren, yaşamın kaynağı suyu anlatacağım. Kara ekosistemleri, su sayesinde oluşur, su yoksa ortada ekosistem ve yaşam yoktur…

Yaşamı başlatan ve devamını sağlayan mucize sıvı “Su” nedir, nasıl oluşmuştur? Su gerçekten mucize bir maddedir, yanıcı ve yakıcı iki maddenin bir araya gelmesiyle, kimyasal olarak iki hidrojen atomu ile bir oksijen atomunun birleşmesinden oluşmuş, renksiz kokusuz saydam bir maddedir. Birleştiği maddelerin aksine, yanıcı ve yakıcı değildir. Doğada sıvı, katı ve gaz haline dönüşebilen ender maddelerdendir…

Su, canlıların hem dostu hem düşmanıdır. Canlı yaşamına sağladığı faydaların yanında zarar da verebilir, insanların ve canlıların ölümüne neden olabilir. Su, insan ve canlı yaşamının vaz geçemeyeceği, onsuz yapamayacağı bir maddedir…

Su, doğanın canlılara armağan ettiği, yaşamı başlatan maddedir. Su yoksa yaşam yoktur. Yaşlı dünyamızın şekillenmesini, bitki, ağaç, göl, nehir, dere ve canlıların oluşmasını sağlamış, yaşamlarını sürdürmesi için ekosistemler geliştirmiştir…

Başka dünyalarda su olup olmadığını, var ise yaşama elverişli olup olmadığını bilmiyoruz. Yer kürenin 4/3’ü sularla kaplıdır. Dünya’daki suyun büyük bir kısmı kara canlılarının ve bitkilerin kullanamayacağı tuzlu sudan oluşur. İnsan ve hayvanların içebileceği, bitkilerini sulayabileceği tatlı su ise büyük su kütlesinin içinde çok küçük bir miktardır…

İnsan, sanayi devrimine kadar suların kirleneceğini hiç düşünmemiş, gerekli önlemi almamıştır. Buna bir de Kapitalist ülkelerin para kazanma hırsı eklenince, sular kirlenmeye, dünyanın tatlı su rezervleri hızla azalmaya, yok olmaya, dereler, nehirler, göller kurumaya başlamıştır…

Peki, insan Dünya canlı yaşamı için hayati öneme sahip, mucize sıvı, suyun kıymetini biliyor mu?  Derseniz hiç zannetmiyorum derim. 2021 yılında kuruyan nehirler, dereler, göller,  2022 yılındaki bol yağışa rağmen eski yıllardaki konumlarına gelememiştir. Kentimizin can damarı Büyük Menderes Nehri eski günlerinden çok uzaktır. Su kıtlığı kapıdadır, su kıtlığının sonucu da açlıktır…

Dünya’da kırktan fazla ülkede ciddi anlamda su sıkıntısı yaşandığı, susuzluğa bağlı çocuk ölümlerinin arttığı, Dünya sağlık örgütünün raporlarında yer almıştır. Suyu böyle sorumsuzca kullanmaya devam ettiğimiz takdirde Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler arasına gireceği konunun uzmanı bilim insanlarınca anlatılmış ve rapor haline getirilmiştir. Ama ne yazık ki, kapitalizmin güdümündeki insan, suları korumak yerine yok etmeye devam etmektedir…

İklim krizi nedeniyle artan sıcaklıklar kutup buzullarını eriterek, donmuş haldeki temiz suyu denize karıştıracak, tuzlu deniz suyu haline getirecektir. Su tuzlanmakla kalmayacak, deniz suyunu yükselterek tarım alanlarını ve alçak yerleri tuzlu su basacak, toprağı çoraklaştıracak, yeraltı sularına karışarak onları kullanılmaz hale getirecektir…

Sanayi devrimi öncesinde sular koruma altına alınmıştı. Koruma, Pagan dinlerce efsanelere konu edilerek, semavi dinlerce kutsal kabul edilerek sağlanmış, kirletene ceza verilmişti…

Kapitalizm, sanayi devrimi sonrası her şeyi paraya endeksledi, bunun sonucu su, toprak ve hava kirlendi,  ormanlar kesildi ya da yakıldı, doğa kendini yenileyemedi. Artan sıcaklık iklim krizi olarak karşımıza çıktı…

Geçen yıl başlayan susuzluk, nehirlerin göllerin, 2022, Haziran ayında sele neden olan yağışa rağmen, su seviyelerini eski günlerine dönmemiştir. Yağmur suları orman yetersizliği yüzünden sel olup akmıştır. Su kıtlığı, çiftçiyi tarım ürünlerini sulama telaşına düşürdü. Su sıkıntısı devam eder gerekli önlem alınmazsa kentler içme suyu sıkıntısı yaşayabilir…

İklim krizi durdurulmadığı, hava sıcaklığı artmaya devam ettiği süre insana en gerekli maddeler; su, hava, temiz tarım toprağı ve sağlıklı besin olacaktır. Sağlıklı besin elde etmek, bitkileri korumak, canlı yaşamın devamını sağlamak için, doğanın binlerce yılda oluşturduğu ekosistemleri korumak zorundayız…

YORUM EKLE
YORUMLAR
A.A.Trabzon
A.A.Trabzon - 2 yıl Önce

Ağızına sağlık.Suyun önemini anlamayanlara bu makaleniz kapak olur.Sevgi ve selamlarımla,hoşça kal.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @A.A.Trabzon - 2 yıl Önce

Teşekkür ederim. Sevgiler selamlar.

Cafer Çakır
Cafer Çakır - 2 yıl Önce

Beğendim.Tebrikler.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Cafer Çakır - 2 yıl Önce

Teşekkür ederim.

Mustafa Özçelik
Mustafa Özçelik - 2 yıl Önce

Bazılarına sanki hikaye gibi geliyor.Ama bizi ilerletmeyen bu vizyonsuzluk zaten.Sıkı tedbirleri bir önce almamız lazım

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Mustafa Özçelik - 2 yıl Önce

Teşekkür ederim, Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler arasına gireceği konunun uzmanı bilim insanlarınca anlatılmış ve rapor haline getirilmiştir. 2030 yılına girmeden susuzluk başladı. Halk ve devlet olarak gereken özeni göstermeli ve önlemleri almalıyız.

Rauf değirmenci
Rauf değirmenci - 2 yıl Önce

Dostlarım su varsa hayat vardır. Yazıyı okuyan herkes çok düşünerek hareket etmek zorundadır. Bizim geleceğimiz için düşünerek hareket eden kıymetli arkadaşımıza teşekkürler. Emeğine sağlık.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Rauf değirmenci - 2 yıl Önce

Teşekkür ederim, su yoksa yaşam yoktur. Selamlar, saygılar.

Şeyda Baykal
Şeyda Baykal - 2 yıl Önce

Suyun önemini kavrayamamış büyük söz sahibi olanlar var maalesef ve TÜM DOĞANIN, TÜM İNSANLARIN SORUNU OLMASINA RAĞMEN.????????

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Şeyda Baykal - 2 yıl Önce

Yorumunuz için teşekkür ederim. Su hayattır, su yoksa yaşam da yoktur. Bunu herkesin anlaması, yetkililerin önlem alması için yapıyorum. Su’yu yazmaya devam edeceğim. Saygılar.


banner158