banner223
banner222

Aydın, Şehir Kulübü’ne kavuştu

Aydın tarihinin simgelerinden biri haline gelen tarihi Şehir Kulübü, eski adıyla yeniden açıldı. 3 arkadaşın girişimiyle hayata döndürülen kulüp, nostaljiye özlem duyanların mekanı olacak.

Aydın, Şehir Kulübü’ne kavuştu

Atatürk döneminde Macar Ustalar tarafından yapılan ve Gençlik Caddesi üzerinde bulunan asırlık Şehir Kulübü binası, atıl halden kurtuldu. Eskiden tüccarların mallarını trenlere yüklenirken izlediği ve Aydın ileri gelenlerinin geldiği bir mekan olan Şehir Kulübü şimdi ise gençlerin gözde mekanlarından biri haline geldi. Nostaljiye duyulan özlemin yanı sıra modern dokunuşlarıyla da dikkat çeken Şehir Kulübü, 3 girişimci Mustafa Fatih Erkul, Mustafa Uğur Dereli ve Burak Yalçın’ın çabalarıyla tarihe meydan okuyor. Uzun zamandır atıl durumda olan asırlık binayı Aydın’a kazandırma amacıyla yola çıktıklarını belirten işletmecilerden Mustafa Fatih Erkul; “Biz 3 arkadaş Aydın’ın çocuğuyuz. Aydın’da doğduk ve büyüdük. Burası gençliğimizin geçtiği, babalarımızın da geldiği bir bina. Şehir Kulübü olarak bilinen bu bina çok uzun zamandır atıl haldeydi. Acaba buraya cafe-bar veya İngilizlerin tabiriyle gastro-pub mutfağı da olan bir yer açabilir miyiz diye düşündük. Çünkü bu konuda Aydın’da çok ciddi bir eksiklik var ve bu şekilde gelişen fikrimiz vücut buldu. Güzel de bir eser çıktı ortaya. En azından binayı tekrar Aydın’a kazandırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu binanın restorasyonu gerçekten ağır bir işti ve bunun altından 4 ay gibi kısa bir zamanda kalktık. Ruhsatıyla, anıtlar kurulu izinleriyle beraber 4 ay süre içerisinde bu binayı tekrar Aydın’a kazandırdık” dedi. Mekanın tarihi dokularını ayakta tutarak geçmişe özlem duyanların geleceği bir yer olduğunu sözlerine ekleyen Erkul; “Cafenin ismini de bozmak istemedik ama tabi eskisi gibi üyelikle girilmiyor. Eskiden üyelikle giriliyordu, biz nostaljik anlamda ismini değiştirmedik. Çünkü 1930’larda Atatürk’ün davetiyle gelen Macar ustaların yaptığı bir bina, Aydın tüccarının malını yüklerken izlediği, malının trene yüklenişini dinlenirken izlediği bir bina. Bu mekanı tekrar Aydın’a kazandırmak çok hoş oldu bizim için” dedi.

“Ciddi mücadele verdik”

Şehir Kulübü’nün yanı sıra binanın da simgelerinden biri haline gelen mor salkımdan dolayı alt kattaki bulunan diğer işletmeye de onun adını verdiklerini belirten Erkul; “Zaten kapı numaraları dahi farklı bir alan, iki farklı mekan. Hatta üç bağımsız bölüm var bu binada, önde de bağımsız bir bölüm var. Öyle olunca mutfağımızı biraz daha oraya kaydırdık. Bilirsiniz ki bu tescilli binalarda çok fazla bir işlem yapamıyorsunuz. Dolayısıyla buraya bir mutfak oluşturamadık, Aşağıya mutfağı kaydırdık, böylece daha küçük, daha şirin bir mekan ortaya çıktı. Orada da aynı tarzı gütmemek adına farklı bir konsept uyguladık. Mor salkımımız da 70 yaşında ve bu binanın simgelerinden birisi. Normalde Anıtlar Kutulu kararıyla kesim yapılması gerekiyordu. Ama bize göre mor salkım da Aydın’ın çok değerli bir varlığı. Biz onu kurtarmak için özel temel güçlendirmeleri yaptık. Onun köklerine eriştik, köklerini binadan ayırdık. Aslında kurulun verdiği karar doğruydu çünkü kökleri binaya çok zarar vermişti. Biz de onu ayrı bir temelle çevirdik. Binanın altında ona zarar veren şeylerden köklerini kurtardık, ayrı özel teknikle temellerini güçlendirdik. Budadık, zaten budanması da kurul kararı çünkü anıt bina olduğu için silüetinin görünmesini istiyorlar. Dolayısıyla ayırdık budadık, inşallah ölmez diye dua ettik. Çok ciddi masraf ettik onun yaşaması için ama değdi yaşıyor ve çok da güzel görünüyor. Tabi eskisi kadar üstünü kapatamayacak belki ama çevresini baharda yine mosmor göreceksiniz salkımlarla. O yüzden salkımın hatırına onun adını da mor salkım koyduk” dedi.

“Mutfak zenginliğimiz var”

Çok fazla aperatif ve yemek çeşitlerinin bulunduğu bu eski çağın yeni binasında Aydınlılara nezih bir ortam sunan Şehir Kulübü, gastro-pub konseptiyle de mekan kültürünü değiştirecek. Yakın bir zamanda ızgara çeşitlerine de başlayacaklarını belirten Erkul; “Yani bizde çıtır karidesten, midyeden tutun makarna, salata, pizza çeşitlerine kadar ürünlerimiz mevcut. Çok iyi hamburgerlerimiz var, özel kırmızı ekmekler, domatesli ıspanaklı yeşil ekmekler olsun, ciddi anlamda bir mutfak zenginliğimiz var. O yüzden biz bar değiliz diyoruz her zaman. Gerçekten Aydın’da bizim gördüğümüz eksikliklerden bir tanesiydi bu konsepte bir mekan. Hafif bir mutfağımızın yanı sıra hafif içkiler ile çok ciddi kokteyl çeşitlerimiz de var. Bu kadar zengin kokteyl çeşidi olan bir bar Aydın’da yok. Ama işte Avrupa kültürüyle tam gastro-pub konseptini oturtmaya çalışıyoruz, en azından niyetimiz o. Akşamüstü itibariyle atıştırmalıklarımız için geliyorlar, akşama doğru da yemeğe dönecekler. Akşam da mekan kendiliğinden bara dönüyor. Yani böyle bir şey gelişti. Şekilden şekle giren bir mekan oldu” dedi.

Müşteri portföylerinde herhangi bir ayrımlarının olmadığını, her yaş gruplarına hitap ettiklerinin altını çizen Erkul; “Yani burada 20 yaşındaki üniversite öğrencilerinden tutun yaşını almış orta yaşlı müşterilerimiz de mevcut. Hiç öyle bir ayrımımız yok ama mekanımız kendi kalitesi gereği müşterilerimiz tam bizim istediğimiz kitleye oturdu yani. Zaten bir yaş grubu belirlemedik. Aslında publarda belirli bir yaş grubu olmaz, herkes gelir. Takım elbise ile de gelen olur, çok şık öğrencilerimiz de gelir. Hiç öyle bir ayrımımız yok. Çok şükür, mekanımız üçüncü günden beri full çalışıyor. Tabi bunun bir saati var. Özellikle akşam saat 8-11 arası rezarvasyonsuz müşteri almakta zorlanıyoruz. O yüzden sosyal medya hesaplarımızda hem misafirlerimize teşekkür anlamında hem de rezervasyonsuz gelen müşterilerimizi mağdur etmemek adına fotoğraf ve numaralarımızı yayınlıyoruz. Bizim için günün önemi yok Çarşamba da doluyuz Perşembe de doluyuz, muhakkak bizi arayın anlamında paylaşıyoruz” dedi.

Hayalleri için adım attılar

Forum Aydın’da bulunan Gönül Kahvesi’nin de işletmeciliği yapan Erkul, Gönül Kahvesi’nde olan kahve ve çay çeşitlerinin hemen hepsinin mevcut olduğunu ifade ederek “Tabi Gönül Kahvesi markası altında değil. Kendimiz araştırdık kendimiz kahve çekirdeklerini bulduk ama aşağı yukarı aynı kalitede diyebilirim. Zaten gündüz saat 5’e kadar cafe gibi işliyor. Gündüzleri kafe, akşamları pub olan bir konsept benim hayalimdi. Üç ortak dışarılara çıkıp gezmeyi çok seviyoruz ve oralarda gördüğümüz konsept ve kültürleri Aydın’a uyarlamayı hayal ettik. Gündüz kafede insanlar lattesini içiyor, mocha, Kenya aklınıza ne gelirse. Akşam ise hemen aperatif bir yemek ve alkol alıyor, onu hayal etmiştik ve hayalimiz için bir adım attık. Birazcık da Türkleştirdik tabi. Yani öyle bir harman yapmaya çalıştık. Fazla ürün namıyla piyasaya girdik. Bazen müşterilerimiz de dile getiriyor, bu kadar fazla menü mü olur diye. Örnek veriyorum, Guinness fıçı bira Aydın’da bir tek bizde var. Zor satılan bir ürün biliyorum ama satamasak bile devam edeceğiz. Çünkü biz müşteriye yok demek istemiyoruz. Bizim menüde her zaman fiyat vardır çünkü müşteri bilsin ki biz de menü de yazanların hepsi mevcut. Genellikle birçok menüde fiyatı olmayanlar mevcut olmuyor. O anlamda biraz yurt dışından taşıdık yerel lezzetlerle harmanladık. Doğu ve batıyı sentezledik diyebiliriz” dedi. Izgara çeşitleri ve kahvaltı tabakları için de talepler aldıklarının altını çizen Erkul; “Açıkçası hiç öyle bir hayalimiz yoktu, steak grubuna da girmek istemiyorduk ama talep var. İnsanlar sevdiler ve yemek istiyorlar. Daha ağır yemekler de istiyorlar, kahvaltı da istiyorlar. Biz de değerlendiriyoruz, bir iki ay içinde menülerimize ekleme yapabiliriz. Mutfak grubunu tekrardan düzenlemeye çalışıyoruz” dedi.

“Maalesef ortaklık kültürümüz eksik”

3 ortak olarak birbirlerini daha önceden tanıdıklarını ama ilk defa üçünün bir araya geldikleri ifade eden Erkul; “Ayrı ayrı ortak işlerimiz var buradan hariç ama ilk defa üç kişi bir araya geldik. Çok memnunuz durumumuzdan. Ben aynı zamanda Ticaret Odası Başkan Yardımcılığı görevini yapıyorum. Bizim Aydın’da tüccar anlamında en büyük eksikliğimiz ortaklık kültürü. Biz o yüzden bir Manisa, bir Antep olamadık. Çok rahat güç birleştirebiliyorlar, aynı yere yumruk vurabiliyorlar bu şehirler. Yoksa Aydın’ın bu şehirlerden hiçbir eksiği yok. Ne iklim anlamında, ne zeka anlamında, ne iş gücü anlamında hatta fazlamız var. Ama derler ya bir klişe vardır, oyunumuz nasıl tek oynanıyorsa ticaretimizi de tek yapmayı gütmüşüzdür. Ama böyle ortaklıklardan birden fazla işletme doğabiliyor. Yani bugün çok fazla işletmemiz var. Dört beş ayrı iş kolunda, bizde hayvancılık da var. Şimdi bunları tek tek yapmamız gerçekten zorlu. İki kişi üç kişi bir araya gelince faklı kollarda 50’ye yakın istihdam oluşturduk. Az rakam değil, üstelik buna yaptığımız inşaatları koymuyorum. Çünkü inşaat başına 250’yi buluyor. O yüzden ortaklıkları ben çok seviyorum, çok da iyi gidiyor, inşallah Allah bozmaz” dedi.

Kaynak: Kent09 

YORUM EKLE
liste
SIRADAKİ HABER

banner158