Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Parkı herkesin severek gittiği, muhteşem koylarında keyifle yüzdüğü ve deniz kokusuyla ormanın kokusunu ciğerlerine çekerek güzel vakit geçirdiği ve piknik yaptığı çok önemli bir doğal zenginliğimiz. Bir adalı olarak yıllardır giderim. Sanıyorum ki, Aydın'da Milli Park'a gitmemiş Aydınlı belki yoktur. Ve herkes bilir ki, Milli Park'ın en önemli müdavimleri de domuzlardır. Sürüyle gezerler. Ana domuz bir parça yiyecek için yavrusunu bile hiç acımadan hırpalar, masaların üstünden insanların neredeyse ellerinden dahi yiyecek kapmak için uğraşırlar.
Şimdi buradan Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne sesleniyorum. Bu dümuzların insanlarla irtibatını kesmek için niye çalışmıyorsunuz?
Bunun için parkta bir domuz faciası mı yaşanması gerekiyor?
Bu domuzların bir çocuğa zarar vermesi mi gerekiyor?
Şimdi birileri çıkıp, "Orası onların mekanı" diyebilir. Ben de derim ki "Hayır orası onların mekanı değil. Eğer ben oraya para vererek giriyorsam, ödediğim paranın karşılığında sadece denize girebiliyorsam, orası benim mekanımdır ve benden para alan kurum, benim yabani hayvanlarla irtibatımı kesmek zorundadır. Ya da Milli Park'ı insanların hizmetine kapatacaktır.
Çok da zor bir iş değildir bu. Sadece eleştirmiyoruz, çözümünü de gesteriyoruz. Milli Park'tan girişten itibaren bütün koylara giden yolun sol tarafı tel örgüyle çevrilerek dümuzların yolun alt tarafına geçmesi önlenebilir. Her gün yüzlerce aracın girdiği ve gelir bıraktığı bu parka bu kadarcık bir maliyet ağır gelmese gerek.
Eleştirdik ve çözüm sunduk. Kuşadası Dilek Yarımadası Milli Park'ında olabilecek bir olaydan yetkililer sorumludur.