TURİZM Mİ TATİL Mİ?

Ne yazık ki Türkiye’de turizm ile tatil bir sayılıyor ve aynı anlamda kullanılıyor. Oysa sözlüklere baktığımızda benzer yanları olduğu kadar farklı yanları olan iki ayrı kavramdır…

Tatil, “yasa gereği çalışmaya ara verilen süre.”(1) Turizm, “Dinlenmek, görmek, tanımak gibi amaçlarla yapılan gezi.” (2) Olarak tanımlanır. Özünde, birisi dinlenmek, diğeri yeni yerleri gezip, görme amacı taşır…

Çalışan, üreten kesimin daha verimli olması için, haftada iki gün yılda bir ay dinlenmesi gerekir. Mali durumu iyi ise tatilini ülke içinde ve dışında görülmesi gereken yerleri görmek için kullanır…

Dinlenmek için sağlıklı, planlı otel, motel, sahilde ve yaylada yazlık evlere gereksinim vardır. Bu gereksinim bizde olduğu gibi abartılmadan çalışanın rahat bir şekilde bedensel ve zihinsel dinlenmesine yönelik olmalı, daha çok insanın kullanımına açık olmalıdır…

Gelişi güzel yapılan plansız; suyu, alt ve üst yapısı bulunmayan yazlık evler, sıcaklık nedeniyle yeni moda olan yayla evleri çevre sorunları yaratır. Doğanın ve ormanları yonk olmasına, zemin hazırlar. Tarım alanlarını, meyve bahçelerini amacı dışından kullanır. Su kaynaklarını kirletir ve kurutur. Canlıların yaşama alanlarını yok eder…

Tatil, dinlenmek güç toplamak için, turizm, yeni yerler, kültürler görmek ve tanımak amacıyla yapılmalı, “Tatil ve Turizm” birbiriyle karıştırılmamalıdır…

 Anadolu’da bulunan “Akdeniz’de Bölgenin geleneksel yapısına ait izler, Türkiye’ye gelenleri kendine çeker. Tatil amaçlı yapılaşma turistlerin görmek istedikleri otantik değerleri yok eder. (3)

Turizm amacıyla Akdeniz ülkelerine gelen yabancı turistler: “antik kentleri, köyleri görmek, huzurlu yalnızlığını yaşamak, yerel yemekleri görmek, tatmak ve yerel kültürleri tanımak için gelirler…” (4)

Sizin anlayacağınız, tatil amaçlı çarpık ve plansız yapılaşma, betonlaşma, su kaynaklarını ve ormanları doğayı yok ettiği gibi yöredeki antik, köyleri, yerel kültürlerin de yok olmasına, unutulmasına zemin hazırlar…

Türkiye, antik kentler, köyler, yerel ve mitolojik öyküler bakımından eşsiz bir birikime sahip ülkedir. Ne yazık ki, turizm gelirleri bakımında gerilerdedir…  

Peki, ne yapmalıyız? Sorusuna yanıt bulmalıyız. Yanıt, bilimsel olmalı, işin içine politika ve rant elde etme amacı sokulmamalıdır. Turizm politikası bilime ve doğal yaşama dost olarak düzenlendiğinde bakın neler olacak…

Yaz aylarında nüfus patlaması yaşanan, alt yapısı yeterli olmadığı için hizmet vermekte zorlanan yerel belediyelerin yükü azalacak, parası artacak ve daha iyi hizmet verme olanağına sahip olacaktır…

Yazlık evler, ormanlık alanlara otel motel kurmaktan, bilime dayanmayan doğayı ve antik alanları yok eden vahşi maden aranmasından vazgeçildiğinde doğa kendine gelecek, denizler kirlenmekten kurtulacak, iklim krizi ve doğal afetler azalacaktır…

Bu kadarı bile sahillerin tatil beldesi olmaktan kurtarılması için yeterlidir. Sizce de öyle değil mi?

KAYNAK:

1-Türkçe Sözlük, S.1534

2-Age. S. 1600

3-James H. S. McGregor, Tarih Öncesinden Bugüne Akdeniz Dünyası ve Doğa. S. 308

4-Age. S. 307

YORUM EKLE
YORUMLAR
A.A.Trabzon
A.A.Trabzon - 10 ay Önce

Rantın ön planda olduğu bir ülkede,yaşam koşulları zorlaşır,zorlaştırıyor.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @A.A.Trabzon - 10 ay Önce

Rantın değil, doğanın, geçmişin korunduğu, ülke çıkarlarının ve insanın öne alındığı bir turizm politikası uygulanmalı. Doğa ve antik değerler korunmalı. Selamlar. Sevgiler.

Rauf değirmenci
Rauf değirmenci - 10 ay Önce

Bencede geleceğimiz için çok dikkatli olmalıyız. Turizm bilimsel olarak düzenlenmelidir. Selamlar sevgiler.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Rauf değirmenci - 10 ay Önce

Teşekkür ederim, selamlar,saygılar.

Cafer Çakır
Cafer Çakır - 10 ay Önce

Beğendim.

İsmail Türkbay
İsmail Türkbay @Cafer Çakır - 10 ay Önce

Teşekkür ederim, selamlar, sevgiler.

banner158